Çorlu Tren Faciası Davası’nda 6 yıl sonra karar: ‘Büyük bir mücadelenin başlangıcındayız’
14 mins read

Çorlu Tren Faciası Davası’nda 6 yıl sonra karar: ‘Büyük bir mücadelenin başlangıcındayız’

ÇORLU – Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılamanın 20’nci ve karar duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Yerel seçim öncesi, 29 Şubat’ta karar çıkması beklenen davanın duruşması sanıkların son sözleri alınmadığı gerekçesiyle bugüne ertelenmiş; faciada hayatını kaybedenlerin yakınları ve pek çok isim karara tepki göstermişti.

Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından davada karar çıktı.

Dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan‘ın ‘taksirle birden dazla kişinin ölüme yol açtığı’ gerekçesiyle suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer önem ve değeri, 5237 sayılı TCK’nın 22/4 uyarınca temel cezanın alt cezadan uzaklaşılması süresince sanığın 12 yıl hapisle cezalandırmasına, verilen cezanın bilinçli takdirin oluşuma neden veren 1/2 oranında artırılarak 18 yıla artırılmasına, cezasından 1/6 oranında indirerek 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi.

Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli’ye verilen 11 yıl hapis cezası adli sicil kaydına göre takdir indirimi ile 9 yıl 2 aya indirildi.

Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu‘ya verilen 21 yıl hapis cezası adli sicilden dolayı takdir indirimi ile 17 yıl 6 ay hapis cezasına düşürüldü.

Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras‘a verilen 10 yıl hapis cezası adli sicilden dolayı takdir indirimi yapılarak 8 yıl 4 aya düşürüldü.

Mühendis Tevfik Baran Önder‘e verilen 12 yıl hapis cezası, adli sicilden dolayı indirim verilerek 10 yıl hapis cezasına çevrildi.

Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt‘a bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan 19 yıl hapis cezası verildi. Sicil kaydı takdir indirimi yapılarak cezası 16 yıl 3 aya indirildi.

Mühendis Deniz Parlak‘a verilen 11 yıl hapis cezası, adli sicilden dolayı indirim uygulanarak 9 yıl 2 aya düşürüldü.

Mühendis Kubilay Başkaya‘ya verilen 11 yıl hapis cezası, adli sicil kaydından dolayı indirim uygulanarak 9 yıl 2 ay hapis cezasına çevrildi.

Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat‘a verilen 11 yıl hapis cezası ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan önce 16 yıla, ardından da adli sicil indirimi uygulanarak 13 yıl 9 ay hapis cezasına indirildi.

Sanıklar, Levent Kaytan, Burhan Ortancıl, Çetin Yıldırım ve Celalettin Çabuk’un da ayrı ayrı beraatlarine karar verildi.

TCDD’Yİ BU HALE GETİRENLER YARGILANMADAN EKSİK KALIR’

Duruşmanın ardından Adliye önünde açıklama yapılıyor.

Avukatların açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“TCDD Genel Müdürlüğü’ne gidecek basamağı çıkmış olduk. 4 TCDD yöneticisinin ‘bilinçli taksirle’ cezalandırılmasına karar verildi. Birinci basamak tamamlandı diyebiliriz.

Dosyada etkin soruşturmayı yapmayan hakim ve savcılar ise tarihin kara sayfasına geçtiler.

Türkiye tarihinde ilk kez kamu yöneticilerinin ceza almasıyla sonuçlandı. Karardan memnunuz ama yetmez. TCDD’yi bu hale getiren özelleştirme politikalarının temsilcisi yargılanmadığı sürece yargılanma eksik kalmaya devam edecek.

Bu davanın avukatlarından Can Atalay tutuklu ve bugün burada eksiğiz. Bu kararın çıkmasında Can Atalay’ın kararı yadsınamaz.

Bu cezasızlık son bulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

‘BÜYÜK BİR MÜCDELENİN BAŞLANGICINDAYIZ’

Aileler ise açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

Üst düzey sorumlular yargılanmadığı sürece bu dava bitmeyecektir. Bugün çocuklarımız rahat uyusun.

6 yıldır hep birlikte veriyoruz bu mücadeleyi. Önemli olan adaletin sağlanmasıydı. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu ülkede cezasızlığın bittiğine inanmak istiyoruz. Bugün verilen kararla yüreğimize biraz da olsa su serpildi. Biz İsa Apaydın’ın ve diğer bürokratların peşindeyiz. Çok büyük bir mücadelenin başlangıcındayız.

Biz bu mücadelenin tohumunu o gün balçıkların arasında atmıştık. Geç kalmış adalet adalet değildir. Baktığım her yerde Can Atalay’ı görüyorum, onu yanımızda görmek istiyoruz. Mücadeleye inancımız tam yolumuza devam edeceğiz.”

TİP Milletvekili Ahmet Şık:

“Böyle bir iktidar döneminde bu kararı vererek haysiyetlerine sahip çıkan mahkeme heyetini tebrik ediyoruz. Aileleri verdikleri mücadele için tebrik ediyorum. Mücadele edince sonuç alınabileceğini göstermiş oldular.”

ÖZEL: SİYASİ SUÇLULAR UNUTULMAMALI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel:

“TCDD Genel Müdürü, yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerekir. Siyasi suçlular da unutulmamalıdır. Seçim vaadi yerine gelsin diye hukuksuz, uygunsuz talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden Çorlu için tam adalet sağlandı diyemeyiz. Ama Çorlu hepimiz için umut oldu. Bundan sonra anneler kazanacak, mağdurlar kazanacak. Kim hak arıyorsa yanında olalım. Bundan sonra hep birlikte duracağız, birlikte yürüyeceğiz, birleşe birleşe kazanacağız, halk kazanacak, hepimiz kazanacağız.”

CHP LİDERİ DAVAYI TAKİP ETTİ

Davayı Çorlu Tren Katliamı’nda yakınlarını yitiren aileler, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve siyasi parti temsilcileri ile birlikte çok sayıda basın mensubu takip etti.

Çorlu Santral Meydanı’nda bir araya gelen aileler, davanın görüleceği Kültür Merkezi’ne yürüdü. Özel, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, Suat Özçağdaş, Zeliha Aksaz Şahbaz, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ile çok sayıda siyasi parti, kurum ve dernek temsilcisi de yürüyüşe katıldı.

Aileler, yürüyüş sırasında, faciada yaşamını yitirenlerin resimlerinin yer aldığı “Adalet istiyoruz” yazılı pankartla “Hak, hukuk, adalet; kaza değil, cinayet”, “Çorlu’nun hesabı sorulacak” ve “Gün gelecek, devran dönecek. Katiller halka hesap verecek” sloganları attı.

Özgür Özel, aileler ve avukatlar bir açıklama yaptı. Adaletin sağlanması çağrısı yapılan açıklamalarda, kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiği vurguladılar.

ÖZEL: AİLELERİN DİRENCİ MAZLUMLARA ÖRNEK OLSUN

Özel, davanın bir önceki duruşmasını da takip ettiklerini vurgulayarak, “Böyle olaylarda ilk günden son güne aynı dirençte olmak lazım. Ailelerin, annelerin, kardeşlerin, çocukların, direnci bütün mağdur ve mazlumlara örnek olsun. Çorlu’daki direnci dikkatle takip ediyoruz. Son sözüm şudur. Biz burada geçen sefer söylemiştik; çok daha kararlı, çok daha güçlü ve kalabalık geleceğiz diye. Bunu sağlayan halkın iradesi, bir başkası değil. 31 Mart’ta her türlü adaletsizliğe dur dediler. Bundan sonra da burada olacağız. Geçen sefer kararı yerel seçimlerden sonraya bırakanlar, bugün bir kere daha düşünsünler. O günkü gibi niyetlendikleri kötü bir karar ya da yeni oyunlar; 31 Mart’ta nasıl millet bu annelerin yanında durduysa bundan sonra da durmaya devam edecek. Ölenleri suçlu, suçluları masum gösteren bir karara kimse yeltenmesin. Bu iş burada bitmez. Bu tip kararları alanları, yani tren kazasında ölmüş 3-5 yaşındaki küçücük yavruların hakkına girenlerin peşini bırakmam namussuzum” dedi.

MISRA ÖZ: BAŞKA CANLAR ÖLMESİN, BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ

Kazada eski eşi Hakan Sel ile oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz de adalet talebini yineleyerek “Bugün gerçek sorumlular ve ihmale sebep olan kararları verenler burada değiller ama içeride sorumlu olan kişiler var. Onların ceza alıp tutuklanması için ve bu cezasızlık politikasının bitmesi için davanın peşindeyiz. Şimdi hep birlikte adliyeye doğru Çorlu için adalet diyerek yola çıkacağız. Başka canlar ölmesin. Biz başka bir şey istemiyoruz” dedi. Çorlu kazasında yakınlarını kaybeden diğer aileler ve hukukçular da “Adalet rayların altında kalmasın” ifadelerini kullandı.

TANRIKULU: KATLİAM DAVASIDIR

Gazete Duvar’a konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu taksirli adam öldürme değil katliam davasıdır. Sanıklar yine kamu görevlisi olduğu için korunuyorlar. Adil bir yargılanma yapılması gerekir. Biz bunun takipçisi olacağız ve bu katliamı yapanlardan mutlaka hesap soracağız. Bu nedenle Genel Başkanımız burada” dedi.

SON SÖZLERİ SORULAN SANIKLAR: EKLEYECEK BİR ŞEYİM YOK

Aileler mahkeme salonunda yerini aldı. Karar duruşmasını duruşma salonunda çok sayıda izleyici ayakta takip ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel davayı ön sırada, ailelerin yanında takip etti. Yapılan yoklamanın ardından duruşma başladı.

Sanıkların son savunmasının alınmadığı gerekçesiyle ertelenen duruşmada Mahkeme Başkanı sanıklara son sözlerini sordu.

Dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan: Ekleyecek bir şeyim yok beraatimi talep ediyorum.

Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli: Yazılı savunmalarımı tekrar ediyorum beraatimi talep ediyorum.

Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu: Ek iddianame ve mütalaa görevini yapanı cezalandırıyor yapmayanı ödüllendiriyor. Görevimi yerime getirdim suçsuzum. İçinde adaletin olduğu bir karar ile beraatimi talep ediyorum.

Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras: Suçsuzum beraat talep ediyorum.

TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan: Suçsuzum beraat talep ediyorum.

Yol kontrolörü Burhan Ortancı: Suçsuzum beraat talep ediyorum.

Mühendis Tevfik Baran Önder: Yazılı beyanda her şeyi söyledik. Suçsuzum beraatimi talep ediyorum.

Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt: Suçsuzum beraatimi talep ediyorum.

Mühendis Deniz Parlak: Yazılı savunmamı tekrar ediyorum beraat ediyorum.

Mühendis Kubilay Başkaya: Yazılı savunmamı tekrar ediyorum beraat ediyorum.

Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat: İlave edeceğim bir şey yok beraatimi talep ediyorum.

Köprüler Şefi Çetin Yıldırım: Yazılı beyan geçerli beraat talep ediyorum.

Celalettin Çabuk: Suçsuzum beraatimi talep ediyorum.

Özgür Özel, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Çorlu Tren Katliamı davası için çağrı yapmış, “Yarın sabah 9’da Çorlu’da olacağım. Beni seven arkamdan gelsin” demişti.

Son sözlerin ardından ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından kararını açıkladı.

Ne olmuştu?

Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı’ya gitmek için hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu tren, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrildi. Kazada 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, 328 kişi de yaralandı. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında ‘taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir