Türkiye genelinde milyonlarca gayrimenkul sahibini ilgilendiren, mesken ve iş yerleri kiralamalarından elde edilen gelir için kira gelir beyannamesi süreci başlıyor. Mal ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” yani kira geliri olarak ifade edilmektedir. Bu durumda gelirler belli koşullar altında gelir vergisine tabi tutuluyor
Kira geliri gibi gelirlerini beyan etmeyen vergi mükellefleri haciz işlemlerine kadar giden çeşitli yaptırımlar uygulanacak. T24 yazarı Murat Batı, “Kira geliri gibi gelir elde edip de beyan etmeyenlerin başına gelecekler” başlıklı yazısında süreci şöyle özetledi.
ÖNCE VERGİNİZ HESAPLANIR
“Varsayalım beyanname verme süresini (1 Nisan 2024) kaçırdınız. Size herhangi bir ihbarname gelmeden önce kendiliğinden beyanname verebilirsiniz. Ama bu hakkınızı da kullanmazsanız yani beyanname vermezseniz kira, değer artışı kazancı gibi geliriniz takdir komisyonuna sevk edilir ve vergi idaresi, hakkınızda re’sen tarhiyat yani verginizi gıyabınızda hesaplar. Burada genel olarak indirim ve istisnalar dikkate alınmayacağından normal süresinde beyan ettiğinizde çıkacak vergiden daha fazla vergi çıkacaktır. Bu konu yargıya taşınıyor ama uğraşır mısınız bilemedim.
SONRA CEZA KESİLİR
Vergi Usul Kanunu’nun 344’üncü maddesi uyarınca kayba uğratılan verginin bir katı kadar vergi ziyaı cezası kesilir. Yani re’sen tarh edilen vergi 100 TL ise 100 TL de vergi ziyaı cezası var demektir.
Ancak yükümlünün vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verdiği beyannameler için kayba uğrayan verginin yanı sıra ayrıca alınacak bir kat vergi ziyaı cezasının yarısı hesaplanacaktır.
Sonrasında beyanname vermeyen kira geliri, değer artışı kazancı sahibi için VUK m.352 uyarınca birinci derece usulsüzlük cezası kesilir ve bu ceza, beyanname vermeyen kira geliri, değer artışı kazancı sahibi ve ücretliler için -2024 için- sadece 150 TL’dir.
GECİKME ZAMMI DA UYGULANIR
6183 sayılı Yasa m.51 uyarınca süresi içinde ödenmeyen amme alacaklarına yasal sürenin son gününü takip eden günden itibaren aylık yüzde 3,5 gecikme zammı uygulanır. 6183 sayılı Yasa m.51’in ilk iki fıkrası ’Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %3,5 oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir’ şeklindedir.
Gecikme faiziyle gecikme zammı oranları aynı ama gecikme faizi vergi üzerinden, gecikme zammı ise vergi+vergi ziyaı üzerinden hesaplanacaktır.
Bu arada hemen uyarayım bu gecikme zammı tutarına herhangi bir indirim vs (uzlaşma, cezada indirim vs) uygulanmayacaktır.
SIRADA HACİZ VAR
Ödeme emrini alan kişi ya bu borcu öder ya da bunu dava eder. Borcu ödemezse 15 günlük süre içerisinde mal bildiriminde bulunması gerekir. Hiç mal varlığım yok demek de mal bildirimi sayılır.
Amme borcu süresi içerisinde ödenmediği için 6183 sayılı Yasa m.55 gereğince kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun 15 gün içerisinde borcunu ödememesi halinde, 6183 sayılı Yasanın muhtelif maddeleri uyarınca hakkında haciz uygulanır. Bankadaki parasına, maaşının belli bir oranına vs haciz gelebilir.
Haciz işlemine başlanabilmesi için öncelikle amme borcunun ödeme emri ile takip edilmesi ve ödeme emrine ilişkin Yasada belirtilen sürecin tamamlanması gerekmektedir. Bu süreç ödeme emrinin usule uygun tebliğ edilmiş olması ve bu sürede borcun tamamının ödenmemesi gerekmektedir. Olası bir durumda ödeme emri ile tebliğ edilen borcun bir kısmı ödenmişse ödenmeyen kısım hacze konu olur”