Welcome to Our Website

Son Dakika: CHP’de genel başkanlık seçimi 2. tura kaldı! Özel 682, Kılıçdaroğlu 664 oy aldı

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlık için yarışan Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu 664 oy alırken, salt çoğunluk sağlanamadığı için seçim ikinci tura kaldı.

CHP DELEGELERİ SANDIK BAŞINDA

Bugüne kadar 7 genel başkanın görev yaptığı CHP’de 1366 kurultay delegesi, yeni genel başkanı belirlemek için sandık başına gitti. “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganıyla Ankara Spor Salonu’nda yapılan 38. Olağan Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel yarışıyor. Eski milletvekili İlhan Cihaner ve eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen ise son anda yarıştan çekildi. Saat 21.00 itibarıyla başlayan oy verme işlemi sona erdi. Ayrı bir salonda gerçekleştirilen oy verme işleminde kurultay delegeleri 23 sandıkta tercihini yaptı.

SEÇİM 2. TURA KALDI

Kongrede Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu 664 delegenin oyunu aldı. Salt çoğunluk olmaması nedeniyle seçim ikinci tura kaldı. İkinci tur oy kullanma işlemi saat 23:45’de başlayacak ve 01:00’de bitecek.

ÖZGÜR ÖZEL: BAYRAĞI SALLAYANLARA KURULTAYIMIZDAN SELAM OLSUN

Kurultay sona ermeden önce bir konuşma yapması beklenen değişimcilerin adayı Özgür Özel, salona giriş yaptı. Özel konuşma yapmak için kürsüye çıktı: Özgür Özel şunları söyledi: “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun. Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

“DEMİRTAŞ’A, KAVALA’YA SELAM OLSUN”

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun. Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

“İSMET PAŞA’NIN PARTİSİYİZ”

Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi’nde ABD’de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis’e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal’ın partisiyiz. Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

“TARİHİMİZDEKİ İKİ BÜYÜK KURULTAY PARTİMİZİ İKTİDAR YAPTI”

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

“PARTİMİZ 44 YILDIR AĞIZ TADIYLA İKTİDAR OLAMADI”

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

“HESABI NE KEMAL BEY ÖDÜYOR, NE ÖZGÜR ÖZEL”

Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

“HELALLİK İSTEME YOLCULUĞU”

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahcup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

“ORTA DOĞU YİNE ATEŞ ÇEMBERİ”

Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail’in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

“CHP’DE HANÇER YOK”

(Kılıçdaroğlu’nun ‘Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.’) Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Seçimlere 2 gün kala atadığınız bir arkadaşıma sordum dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Cengiz, bir kılıç getirmiş, üstüne de şöyle paylaşmış, ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi.’ Değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.

“PARTİYİ DAHA İYİ YÖNETECEĞİMİZİ İDDİA EDİYORUZ”

Bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi’nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan sizleri zarfa atana kadar tanıyan sonra değersiz gören bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz altı ayda bir bu delegeyi Ankara’ya davet edip, onlarla ülkenin temel meselelerini konuşacağımız gerekirse gruplara ayrılacağımız bu ülkeyi bu parti yönetir diyeceğimiz bir katılımcılığın sözünü veriyorum.

“CHP’DE BU ÜLKENİN EVLATLARINI GÖRECEKSİNİZ”

Biz geçtiğimiz dönemde çok kritik bir süreç vardı. Yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan savaşı. Tayyip Erdoğan, Tahıl Koridoru ile dünyaya caka sattı ama bize bunu anlatacak genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler, Teknofest ile ilgilenirken bizim savunma sanayi konusunda bir yönetici yoktu. Dün bir yalan tweet dolaşıyordu, o tweetle alakamız yok. Yarın Parti Meclisi listesine baktığınızda Türkiye çapında dış politikacı, bir teknoloji şirketinin Ar-Ge’sinin başındaki bir kişi. Savunma sanayinde uzman bir emekli tümamiral. Hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarından. Ama böyle geçmişinde CHP’ye Atatürk’e dil uzatmışları da değil bu ülkenin evlatlarını göreceksiniz.

“BEN SİZE ERDOĞAN’I GEÇEBİLECEK BİR LİDER ÖNERİYORUM”

Bu kongrede ben size oyu Tayyip Erdoğan’a daha yakın, onun gibi sert konuşabilecek bir lider önermiyorum. Ben size Erdoğan’a benzeyen değil, Erdoğan’ı geçebilecek bir lider öneriyorum. Miting yapacaksan zamlar üzerinden yapacaksın. Yap bakalım öyle miting, AK Partili, MHP’li senin mi arkana geçiyor iktidarın mı? Sokaktan korkmayan CHP’nin bir genel başkanı olacağımın sözünü veriyorum.

“ÜÇ HAFTA SONRA TÜZÜĞÜ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

6 ayda bir delegeleri Ankara’ya davet edip ülkeyi konuşacağımız ve anlaşacağımız, bu ülkeyi bu parti yönetir dedirtecek bir katılımcılığın müjdesini veriyorum. 2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak. Tüzük değişikliği hepimizin istediğiydi. Zeynel Emre, yaz boyunca yapacağız dedi. Şimdi üç hafta sonrası söyleniyor. Üç hafta sonra buradayız tüzüğü değiştireceğiz. Tüzük alelacele olmaz. Ben Zeynel’in sözü yerde bırakmayacağım. Ama asıl tüzüğü yerel seçimlerden sonra düşüne taşına ve bir daha aşındırılmayacak bir hale getirerek yapacağım. Ben 2015 yılında Manisa’da yapılan ön seçimde tüm zamanların Türkiye rekorunu kırarak yüzde 86 ile birinci çıkmış, siyasette var olmuş bir evladınızım. Sayın Genel Başkan, Adalet Yürüyüşü’nün videosunu izlettiniz, biz oradaydık. Sırtımıza bu yükü vurmayın. 39 vekil verilirken biz yoktuk, Oğuz Kağan Salıcı vardı yanınızda. Gizli protokol yapılırken de biz yoktuk.”

KILIÇDAROĞLU: KEŞKE YÜZÜME SÖYLESEYDİN

Özgür Özel’in konuşmasının ardından, CHP Genel Başkanı ve adayı Kılıçdaroğlu söz aldı. Kemal Kılıçdaroğlu’nın konuşmalarından satır başları şu şekilde: “Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Buna rağmen partinin bir dış politika danışma kurulu olduğunu bilmiyorsa bir arkadaşımız ve o kurulda iki genel başkan yardımcımız olduğunu bilmiyorsa, oraya bir soru işareti koymak zorundayım. Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık kimse yoktur. PM’de beni eleştiren kimsenin sözünü kesmem, sen de burada söylediklerini uzun süredir beraber çalışıyoruz ya keşke yüzüme söyleseydin.

“BU PARTİNİN BÜTÜN HESAPLARI DENETLENİR”

Benim hala ABD’ye, İngiltere’ye neden gittiğimi öğrenmemişse; Türkiye’ye teknoloji getireceğiz, hala bundan haberi olmayan bir kişi varsa ve partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir. Örgütlere gönderilen para; tüzükte yüzde 40 diyor zaten. Yüzde 40 göndermediysek, neden mali rapora evet dediniz? Bu partinin bütün hesapları denetlenir. AYM tarafından denetlenir, Sayıştay tarafından denetlenir.

“SANKİ ÖRGÜT HİÇ YOK, BEN TEK BAŞIMAYIM”

Benim ömür boyu başkanlık yapmak gibi bir şeyim yok zaten. Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Ben de yeni başkana teslim yapmayacak mıyım? Sanki örgüt hiç yok, ben tek başımayım. Olayları çarpıtarak anlatmak doğru değil. Genel başkan sağduyulu olmalı. Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz. Belediye başkan adayı olacağım dedi, oldu. Milletvekili olacağım dedi, oldu. Genel başkanlarda çifte standart olmaz. İşin özü budur. Size inanıyorum. Her kuruşun hesabını vermeye hazırız.”

Ayrıntılar geliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

....